Son zamanlarda organizasyonel yapılardaki çevik yaklaşım üzerine kafa yoruyor ve eğitim sektörü ile nasıl bütünleştirileceği üzerine düşünüyorum. “Çeviklik” yani “agile” kavramının eğitim yönetimi ile birleştirilmesi bu sayede eğitim yönetimine farklı bir bakış açısı getirilmesi konusu oldukça ilgimi çekmeye başladı. Özellikle yazılım dünyası ile çıkan bu kavramın aslında birçok farklı sektörlerde de uygulanabilir olması bu düşünceyi bende daha da güçlendirdi.

Peki nedir bu çeviklik?
Darrell K. Rigby makalesinde çevikliği müşterilerle yoğun bir işbirliği, uygulamalı testler ve öğrenme yoluyla inovasyon becerisini geliştirmeyi hedefleyen bir anlayış ve yöntem olarak tanımlıyor. Alia Crocker, Rob Cross ve Heidi K. Gardner ise çevikliğin, farklı becerilerin ve sorunların anlaşılmasını sağlayacak bakış açılarını uyumlu hale getirilmesini, bu sorunlarla başa çıkmak amacı ile ne tür uzmanlara ihtiyaç duyulduğunun belirlenmesini gerektirdiğini belirtiyorlar.
Okul ekosistemi içerisinde kurum kültürüne de bağlı olarak süregelen yönetim şekilleri öğrencinin öğrenmesi üzerine kurulu hedefi doğrudan etkiliyor. Kurum yöneticilerinin bakış açıları, liderlik biçimleri, iletişim becerileri, ekip çalışmalarına verdiği önem her geçen gün okul ikliminde daha da önemli etken haline geliyor.
Okul ekosistemi içerisinde birçok ekipler/takımlar bulunuyor. Müdür yardımcıları, zümre başkanları, zümreler vb.. Her bir ekip kendi içerisinde programlarını uygulamakla birlikte ekipler de bir araya gelerek ortak çalışmalara, projelere imza atıyorlar. Tüm bu dinamiklerin sağlıklı ve verimli bir şekilde işlemesi için yönetimsel yaklaşım çok önemli bir yer kaplıyor.

Artık günümüzde şirketler işe alım yaptığında sadece o kişinin uzmanlığına bakmıyor. Uzmanlığını, ekiple işbirliği içinde birleştirip birleştirmemesi önemli bir kriter olarak göze çarpıyor. Benzer şekilde öğretmenlerin, okul yöneticilerinin sadece alan bilgilerinin iyi olması da artık yetmiyor. Uzman olduğu alanları ekip içerisinde işbirliği içerisinde kullanması ve buna istekli olması da tercih sebebi olarak karşımıza çıkıyor.
Çevik anlayış içerisinde her bir ekibin kendi içerisinde onların hızını, verimini ve mutluluğundan sorumlu olan ve onlara koçluk eden bir liderleri bulunuyor. Süreçler içerisinde çıkan problemleri ise küçük gruplar ve modüllere bölerek “sprint” adı verilen kısa döngüler içerisinde çözümler üzerine çalışıyorlar.

Buna bağlı olarak, eğitim sektörü içerinde çevik yöntemleri düşünürsek aşağıdaki gibi olabilir.
- İnovasyonu sağlamak için küçük ve farklı disiplinlerden insanların oluşturduğu küçük ekipler kurulur. (Zümreler, müdür yardımcıları, ilkokul öğretmenleri, ölçme ve değerlendirme birimi vs…)
- Karşılaşılan büyük ve karmaşık problemler modüllere bölünür. (örn: pandemi sürecindeki ders tasarımı, ders programları ve online süreçler)
- Sonuca hızlıca ulaşma ve süreci geliştirme, sıkı bir geri bildirim döngüsü aracılığı ile gerçekleşir. Her bir ekip kendi alanında hızlıca süreç haritası oluşturarak ilerler. (örn: LGS hazırlık süreci ve ilgili birimlerin çalışmaları)
- Çözümler entegre edilerek tutarlı bir bütün yaratılır. (örn: LGS hazırlık sürecinde tüm bölümlerin çalışmaları akademik direktörlük tarafından konsolide edilerek bir bütün yaratılır.)
- Değişimi hayata geçirmeye, plana sadık kalmaktan daha çok değer verilir. (örn: online eğitim süreci ile ilgili değişim ve aksiyon hemen alınır. Süreç ilerlerken yapılması gereken değişiklikler daha sonra ele alınır. Plan süreç içerisinde güncellenebilir.)
- Çevik ekipler emir-komuta zinciri bürokrasisinden farklı çalışır. (örn: LGS hazırlık sürecinin yöneticinin isteklerine göre değil, bölümlerin alanlarına göre yaptıkları çalışmaların ortak akıl ile planlanması ile uygulanması)
Okullarımızdaki ekiplerin bir arada alanlarına göre hem kendi içlerinde hem de birbirleri ile senkron halinde uyum içinde çalışması hem öğretmenin motivasyonunu arttıracak, hem de kendi alan gelişimleri açısından katkı sağlayacaktır. Klasik hiyerarşi içerisinden çıkarak herkesin bir ekibin üyesi olma, takımdaşlık, ait olma kavramlarının hakim olduğu bir yönetim şekli içerisinde okul ikliminin oluşması, günün sonunda mutlu ve huzurlu öğretim kadrosu ile daha etkin ve verimli bir eğitim öğretim programlarının uygulanmasını sağlayacaktır.
Bahar Ergin Faat
kaynakça: HBR- Çeviklik